Page 92 - ZTSO_100.YILKİTAP
P. 92
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası 100. Yıl 90 Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası 100. Yıl 91
bazı sendikaları kapatma yoluna gitmiştir. CHP’ye yakın çalışmaktadırlar. Bu durum, işçilerin gerek maden
Amele Birliği gibi örgütler, yine CHP denetiminde ocağı çevresinde oturmaması gerekse altı ay
çalışmalarını sürdürmüşlerdir. boyunca çalışmalarının gerçek anlamda mümkün
CHP, o dönemde bağımsız işçi örgütlerine izin olmadığını göstermiş; dolayısıyla işçilerin yasadan
vermemekte, bu durum da yarı işçi-köylü tipi, yararlanabilmelerini imkânsız kılmıştır.
siyasal iktidardan bağımsız işçi örgütlenmelerinin Bu doğrultuda iş yasası tasarısı hazırlanması gündeme
oluşamamasına yol açmıştır. gelmiştir. Bu tasarının oluşturulması aşamasında
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası ile Zonguldak
O dönemde Zonguldak-Ereğli kömür işletmelerinde
yaklaşık 10.000 işçinin çalıştığını bilinmektedir. Amele Birliğinden de görüş alınmıştır. Amele Birliği,
İşçilerin yarı işçi yarı köylü olma özelliği, toprağa TBMM İktisat Encümeni Riyasetine “maden ocaklarını
bağımlı olmasına ve işçi sınıfının gelişememesine işletenlerin ve işleyenlerin haklarını, her iki tarafında
neden olmuştur. Çalışan işçilerin, topraktan arta kalan da zarar görmeyeceği, adil bir şekilde değiştirilmesi
zamanlarda kömür işçisi olarak çalışmaları işçi sınıfı gerektiği” ile ilgili bir rapor hazırlamıştır. Rapordaki,
bilincinin gelişmesini engelleyen önemli unsurlardan ağır işlerde çalışan işçilerin dayanıklılık raporu
biri olmuştur. Özellikle tarımsal ürünlerin verimli olduğu alması, işçi evlerinin en çok beş yılda bitirilmesi,
yıllarda, Zonguldak kömür havzasındaki işçi sayısı, işçi yevmiyelerinin en geç iki haftada ödenmesi
üretimi durduracak düzeyde azalma göstermiştir. gibi görüşlerin; maden ocaklarındaki imalat sürecini
olumsuz etkileyecek bir hareket olarak gördüklerini
Zonguldak kömür havzasında 1936 yılına kadar savunmuşlardır. Çoğunluğunu maden ocakları
işçi örgütlenmeleri açısından önemli bir gelişme sahiplerinin oluşturduğu Zonguldak Ticaret ve Sanayi
yaşanmamıştır. Amele Birliği varlığını 151 sayılı yasa Odası da aynı görüşte olduğunu bildirmiştir.
kapsamında sürdürürken, Takrir-i Sükun Kanunu ile
diğer işçi örgütlenmelerinin önüne geçilmiştir. 1936 yılı ile birlikte, 1960 öncesi işçi hareketleri ile
ilgili olarak yeni bir dönem başlamıştır. Türkiye’deki
İşçilerin yaşam koşulları, 1929 yılında yaşanan ekonomik ilk iş yasası 1936 yılında kabul edilmiş, grev ve lokavt
kriz sonrasında ağırlaşmış, artan kömür talebinin yasaklanmıştır. Bunun yanı sıra çalışma ilişkileri tümüyle
karşılanması için devletçilik ilkesi kapsamında CHP, özel yeniden düzenlenmiş ve İşçi Temsilciliği Kurumu
sektörün yetersiz kaldığı yerde yatırımların bizzat kendisi geliştirilmiştir. 1937 yılında yürürlüğe giren İş Yasası,
tarafından yapılması amacıyla, işçi sayısının artmasının İkinci Dünya Savaşı nedeniyle kabul edilen Milli Koruma
gerekliliğini gündeme getirmiştir. Bu nedenle işçi Kanunu çerçevesinde uzun bir süre uygulanamamış,
sorunları ile ilgilenmek zorunda kalmıştır.
1947’den sonra tekrar yürürlüğe girmiştir.
Zonguldak kömür havzasındaki ağır çalışma İkinci Dünya Savaşı Dönemi işçiler için daha önce
koşulları karşısında Amele Birliği, yardım sandığının elde ettikleri hakların kısıtlandığı, hatta bazılarının
yardımlarından yararlanabilmek için her işçinin birliğe ise Koruma Kanunu çerçevesinde kaldırıldığı yıllardır.
kaydolduktan sonra altı ay boyunca çalışmasını, Kanun ile beraber Zonguldak’ta ikamet eden, maden
ailelerinin de yardımlardan yararlanabilmesi için maden işlerinde az da olsa çalışmış aileler, hiç işi olmayan Foto: Ereğli Kömürleri İşletmesi ( E.K.İ.) Dilever İşletme
sahası çevresinde ikamet etmelerini şart koşmuştur. 16 yaşından büyük erkekler ile diğer illerde oturan Müdürlüğü Genel Görünümü
Havzada çalışan işçiler 15 gün maden ocağında, madencilikte uzman, sanatkâr, işçi erkeklere bu iş
15 gün yaşadıkları yerde dinlenerek nöbetleşe yükümlülüğü uygulanmıştır.